2011-06-18

uzun zamandır girmiyorum blog'a..
uzun zaman da girmem sanırım..
birileri benim için arada balıklarıma yem verebilirse sevinirim..
iyi günler..

2011-04-15

ben de dahil tüm handelere ölüm!
kehkeh..

2011-03-08

sesini yeniden aç!

fizy.com da ki şarkı söyleyen ağızlar müthiş..
en altta soldan 2. ''yeke yeke'' parçasını söyleyen ağıza ayrıca hasta olmadım değil..

2011-03-03

ah şu ölümlü dünya..
ne kadarda kolay ölüp gitmek..
sabah vardın, şimdi yoksun..
umarım gitmek için hayatın boyunca uğraşlar verdiğin cennete ulaşmışsındır..
Tanrı'na..

biliyorum, seni üzdüm çoğu zaman..
rahatsızlıklar verdim..
kıymetini bilemedim..
o kadar nankör ki insan denilen varlık, gidince anlıyor kıymeti..
kıymet o zaman kıymete biniyor..

oysa sen büyüttün beni..
elimden tutup parka götürdün..
ilk patenimi, bisikletimi aldın..
poşetler dolusu kivi taşıdın bana..
işten verdikleri öğle yemeklerini -hande bunu sever- diye getirdin..
baktın bana, büyüttün, sahip çıktın, kolladın..
her zaman doğru yolu bulmama yardımcı olmaya çalıştın..
ama doğru yol nedir ki dede..
Allah'ın yolu mu?

ben şuan bunu bilmiyorum..
pek de inanmıyorum açıkcası..
ama sen tecrübe ediyorsun şimdi..
umarım inançların seni yanıltmaz, huzur verir..
rahat ettirir seni bizden çook uzaklarda..

dün sabah erken kalkmış, gece de erken bayılmış olmasam
sabah kalhvaltıya kalkamayacaktım
ve seni son kez görmüş olamayacaktım..

en son ne zaman sizinle kahvaltı ettim bilmiyorum..
uzun zamandır uyuyorum..
sanki kış uykusuna yatmış gibi saat 3-4 olmadan uyanamıyorum..
şu film sevdam olmasa bu kadar, seni daha çok görebilecektim belki..

sana kızıyordum çoğu zaman..
senden daha kibar bir insan olmanı bekliyordum..
bazen kızıp sana bağırdım bile oluyordu..
zaten geçen gün bana haketmediğim bişey yüzünden kızınca
günlerdir yüzüne bile bakmıyordum..
sen benimle konuşmaya çalışıyordun oysa ki..
hatalarını bile anlayabiliyordun..
ben her zaman iş işten geçince anlarım..
hep de kızarım bu huyuma..
ama insan öyle kolay vazgeçemiyor kendinden..
birşey tutturdumu sürüklenip gidiyor arkasından..

şimdi yoksun, yarında olmayacaksın..
ve ben, eğerki bu kötü ve bana ders veren bir rüya değilse,
seni sabah tekrar göremeyeceğim..
bu her ne kadar içimi acıtıyor, hiçbir şeyin yokken bir anda gitmene kızıyorsam da
kabullendim..
evet, hem de şimdiden..
üzerinden 24 saat bile geçmemişken..
yapabilecek başka hiçbir şeyim yok üzülmekten başka..
keşke üzülmek bir işe yarasa..
seni geri getirse..
ve ben sana daha iyi bir torun olabilsem..

tabutunun başında ki kalabalığın bana bakışlarına aldırış etmeden ağladım bugün..
herkes toplanmış sanki benim gelmemi bekler gibiydi..
üstelik kafama bağlamak için hiçbir şey akıl etmemiştim..
rus tipi şapkamla attım kendimi evden seni son yolculuğuna uğurlamaya..
tabutunu açıp sana son bir kez bakmak isteyip istemediğimi sordular..
nasıl bakabilirdim?
sıcacıkmışsın hala, soğumamışsın bile..
sanki hiç ölmemiş gibi..
çok zorladılar, son kez gör, öp, af dile diye..
üzgünüm ki yapamadım..
nasıl yapabilirdim?
hala inanamazken senin öldüğüne..
seni nasıl son kez o tabutun içinde yatarken seyredebilirdim..
ama az ağladım..
bir ilk duyduğum da bir de tabutunun başında..
herkes ağlarken ve suratıma öylece bakıyorken daha fazla ağlayamadım..
o kadar soğukkanlı olduğumdan değil maalesef ki..
ota boka ağlarım..
ama gözyaşlarımı gereksiz insanlara ve olaylara tüketmişim sanırım..
ahh tabiki de bu bir bahane olamaz..
ama ağlayamadım işte..
inanamıyorum belki de hala..
kabus gibi geliyor bu yaşananlar..
ama uyuyamıyorum ki uyanayım güzel bir sabaha..
belki kahvaltıda buluşuruz..
söz ne kadar geç yatarsam yatayım, ilk seslenişte kalkıcam hemen..
sarılıcam sana..
bunu neden yaptığımı anlamayacaksın ama olsun..
belki o zaman ağlayabilirim, sevinçten..
orda seni karşımda sapa sağlam gördüğümden..
ahh dedecim..
bu gece bunu dileyerek yatıcam..
umarım bir kafir'in dilekleri kabul olur..


seni bu aralar en sevdiğim parçayla uğurluyorum..
sözlerini bilmiyorum ama ruhuma huzur veriyor..

yatağındayım şuan...
kokunla yatıcam bu gece..
hep aklımdasın..
anlıyorsun, görüyorsundur gerçi..
huzur dolu ol..
rahat uyu..
seni seviyorum..
gerçekten..


2011-02-15

koşuyorum..
ormanın içine doğru..
herşey o kadar uzak, o kadar yüksek ki ağaçlar..

kırık dallar ayaklarıma batıyor, takılıyor..
hiçbir acı hissetmiyorum şimdilerde..
o kadar ruhsuz ve hissizim..

dizlerimin üstüne çöküyorum toprağa..
dokunuyorum, okşuyorum..
yatıyorum..
elektriğimi bırakıyorum toprağa..
ve enerjisini alıyorum..
o bile yetmiyor hayata döndürmeye..

o kadar aptalım ki, sevilmeyi haketmiyorum
ihanet ediyorum kendime, hayata..
olmak istediğim bir şey yok
dönüşmek istediğim çok şey var..

varolmak.
daha fazla varolmaya çalışmak,
dünyada yer kaplamaya,
alan oluşturmaya çalışmak çabası insanlardaki

ben yok olmak istiyorum
havaya karışmak
toz olup uçuşmak istiyorum

biliyorum acıdan besleniyorum
ama ölüyorum da..
insanı besleyen şey öldürebiliyor da..

ne kadar hazin bir ölüm olacak benim ki
eminim kör bir kurşunla ya da bir aptalın çarptığı arabayla ölücem
ya da bunun gibi bir saçmalıkla
tren altında kalsam daha iyi
yaşamayı beceremiyorum, bari ölümüm güzel olsa..

patlayan bir uçakta olayım isterim hep
o adrenalini yaşamak, bolca oksijen kafası
sonra
parçalarım dağılsın okyanusa
o çok sevdiğim ama bir o kadar da korktuğum köpek balıklarına yem olayım..

ah ne komik şeyler istiyorum hayatttan..
bugün birkez daha anladım..
herşeyi yoluna sokmaya çalışmak komik
kendini kandırmaya çalışmak komik
olmayacak birşeyi aslında gerçektende istediğinden emin olmadan,
yinede istemek komik

kendin olmak komik
başkası olmak komik

hayat bana zor
kime kolay çok merak ediyorum
nasıl yaşamaktan zevk alıp mutluyum diyebiliyorlar

ben sadece içmek istiyorum
içmek..
içebildiğim kadar varolmak istiyorum..
sonra bir yerde sızmak..
hiçbirşey düşünmeden
sadece sızmak..






2011-02-14

RAP RAP!




bir parça bu kadar gaz olabilir mi ya..
deliriyorum..

acının başkenti

gözlerinin eğrisi dolanıyor yüreğimi,
bir raks, bir dinginlik çemberi,
zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli,
ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan
gözlerinin her zaman görmediğindendir beni.

yaprakları günün ve pembe şarabın köpüğü,
rüzgarın sazları, kokulu gülücükler
işık dünyasını saran kanatlar,
gökyüzü ve deniz yüklü gemiler,
gürültü avcıları ve renk kaynakları.

tanların kuluçka yatağından doğan kokular
yıldızların samanı üzerinde yatan
saflığa bağımlı gün gibi tıpkı
dünyada bağımlıdır senin tertemiz gözlerine
ve akar bütün kanım bakışlarında senin.

paul eluard

2011-02-05

get off my mind you are crushing it...