2010-12-24

boktan işler müdüresi..

alnımın ortasından başlayan bir fermuarım olsa da açıp çıkabilsem kendi içimden..
öyle şiddetli bir şekilde arzuluyorumki bunu, belki birgün gerçekleşir diye umut ediyorum..
evet, insan kendinden uzaklaşmak isteyebilir, içinden çıkıp başka birşeye dönüşebilmek..
keşke mümkün olsa.. ama olamaz dimi.. neyse..
hayatımın son bulacağı ana kadar yapışığım kendimle..
yapışık ikizler bile benden mutludur heralde..

bazı kedilere baktığımda çok hüzünlü olduklarını hissediyorum..
neredeyse kederi okuyorum yüzlerinden..
bu çok içimi acıtıyor.. kendimden bile çok üzülüyorum inan..
hep bir kediye benzediğimi düşünmüşümdür..
uysal, mayışık, mırrrrlayan, uyku seven, her daim sevilmekten ve okşanmaktan hoşlanan,
zaman zaman saldırgan, tırmıklayan, başına buyruk, nankör..
ben insanların aksine kedilerin nankör olduğuna inanmam..
nankör olan ve bunun farkında olmayan tek canlı insanlardır..

kendim diyordum.. sıyrılıp çıkabilsem içimden..
yeni doğmuş bir bebek gibi.. çırılçıplak kalsam..
zamanla alışsam yeni varlığıma.. yaşamayı öğretsem, ayakta kalabilmeyi..
ama o zamanda yine acımasız olmam gerekir..
yok yok.. bu da olmayacak..
ne yapsam olmuyor..
ne yapsam..

yolda yürürken, dükkanların camlarına yansıyan yüzümü görmesem..
saçlarımı..
arabaların, otobüslerin, vapurların camında da..
sonra asansörde aynaya bakmasam..
çarçabuk eve girip, kimsenin yüzüne bakmadan yatsam..
uyuyabilir miyim??
evet, belki..
herşeyi unutucak kadar uyusam..
uyandığımda güneş açmış olsa, herkes mutlu olur belki..

o zaman olur belki he..

belki de mi..

yok ben, yaşlandığımda yanımda olabilecek cesareti gösterebilen o kişi her kimse
yanıma alıp sonsuza gitmek istiyorum..
hem orda böyle dertlerimiz olmaz..
beni daha çok sevebilir mi orda?
hiçkimse yokken başka sevicek..
mecbur kalır o zaman.. olmaz..
ya ben kandırabilir miyim onu orda daha fazla?
yok yok her onu kandırmaya çalıştığımda kendimi kandırmıyormuyum zaten ..
herkes benim gibi aptal mı..
kimseyi kandıramıyorum ben kendimden başka..
ama günahlarım için birilerinden af dilemem lazım..
neye yarayacaksa..
kendimi daha mı iyi hissedicem..
hayır.. asla..
kendimi iyi hissetmeyeli çok oluyor..
o his nasıldı unuttum..
yanii biliyorum elbet neye benziyor ama kendimi her iyi hisseder gibi olduğumda birileri de
kendini kötü hissediyor oluyor.. ya da hisetmeli..
ben kendim dahil hiçkimseye iyi gelmiyorum..
yok ben gitmek istiyorum kimsenin beni tanımadığı, benim de kimseyi tanımadığım bir yere..
neresi olursa işte..
uzaklaşma hissi aahh ne boktan histir o.. -kaçmak..
virüsü başkalarına da bulaştırmak..

benim gibi birini nasıl sevebiliyorlar..
neyim çekici geliyor onlara..
neyimden vazgeçemiyorlar..
ben bile kendimden vazgeçmişken..
nasıl her yaptığıma rağmen beni affedip kollarına alabiliyorlar..
bu utançla yaşamam için mi?
her onlara baktığımda yüzlerinde okuduğum geçmişin izleriyle yaşamam için mi?

neyse..
beni tanımayan insanların da ne kadar boktan bir kadın olduğumu öğrenmelerini istedim sadece..
hatalarla doluyum.. çok çok fazla haata yapıyorum..
sonuçlarını bilerek, hissederek yine de yapıyorum..
iflah olmaz bir kadınım..
bu aptal bloga da yazı yazmaktan nefret ediyorum..

2 yorum: